Arama sonuçlarınız

  1. Painfully

    Can borcunu ödemek

    Can borcunu ödemek Ölmek, vefat etmek.
  2. Painfully

    Can borcu

    Can borcu İnsana yaşama olanağı veren Tanrı’ya ya da kendisini ölüm tehlikesinden kurtaran bir kimseye olan manevi borç.
  3. Painfully

    Cana yakın

    Cana yakın 1. Sevimli, içten, sokulgan kimse. 2. Şirin, gönül okşayıcı şeyler için kullanılır.
  4. Painfully

    Can atmak (bir şeye, bir şey yapmaya)

    Can atmak (bir şeye, bir şey yapmaya) Onu elde etmeyi, herhangi bir duruma kavuşmayı çok istemek.
  5. Painfully

    Can almak

    Can almak Ölüme yol açmak, öldürmek.
  6. Painfully

    Can afacak (can alıcı) (yer, nokta)

    Can afacak (can alıcı) (yer, nokta) Bir konunun ya da şeyin en önemli noktası (yeri).
  7. Painfully

    Can acısı

    Can acısı Vücudun herhangi bir yerinde duyulan şiddetli acı, ağrı.
  8. Painfully

    Cami yıkılmış ama mihrabı yerinde

    Cami yıkılmış ama mihrabı yerinde Cami yıkılmış ama mihrabı yerinde.
  9. Painfully

    Cadı kazanı

    Cadı kazanı Alabildiğine dedikodu yapılan, fesat kurulan yer, ortam. Caka satmak : Gösteriş yapmak, büyüktük taslamak ; çalım satmak.
  10. Painfully

    Birbirleriyle Çelişkili Atasözleri

    Birbirleriyle Çelişkili Atasözleri forumirc.com Evrendeki her şeyin zıddıyla varolduğu olgusu atasözlerine de yansımıştır. Olumlu öğütlerin yanısıra yalnızca çıkara yönelik olumsuz öğütler veren atasözleri de vardır. "Devletin malı deniz yemeyen keriz" atasözü bunun örneklerinden birisidir...
  11. Painfully

    Birbirinin gözünü oymak

    Birbirinin gözünü oymak Birbirinin gözünü oymak : Aralarındaki geçimsizlik nedeniyle kavga etmek.
  12. Painfully

    Birbirini yemek

    Birbirini yemek Birbirini yemek : Sürekli kavga etmek, anlaşmazlık içinde olmak.
  13. Painfully

    Birbirine girmek

    Birbirine girmek Birbirine girmek: -1. Kavga etmek. -2. Heyecanla oraya buraya koşuşmak.
  14. Painfully

    Birbirine düşmek

    Birbirine düşmek Birbirine düşmek : Aralarında anlaşmazlık çıkmak.
  15. Painfully

    Bir şeyler (şey) olmak

    Bir şeyler (şey) olmak Bir şeyler (şey) olmak : -1. Huy ve davranışları değişmek. -2. Fenalık gelmek, bayılacak gibi olmak. -3. Herhangi bir kötü durum başından geçmek.
  16. Painfully

    Bir şeye benzememek

    Bir şeye benzememek Bir şeye benzememek : İşe yarar, beğenilir ve istenir durumda olmamak.
  17. Painfully

    Bir şeyciği kalmamak

    Bir şeyciği kalmamak Bir şeyciği kalmamak: İyileşmek, iyi olmak.
  18. Painfully

    Bir zamanlar (zaman)

    Bir zamanlar (zaman) Bir zamanlar (zaman) : Vaktiyle, eskiden, geçmiş zamanda
  19. Painfully

    Bir iğne bir iplik kalmak

    Bir iğne bir iplik kalmak Bir iğne bir iplik kalmak : Bir üzüntü, hastalık vb. nedeniyle çok zayıflamak
  20. Painfully

    Bir yığın

    Bir yığın Bir yığın : Birçok, pekçok, çok miktarda
Üst