Painfully
Well-Known Member
Şehzade Cihangir Kimdir?
Şehzâde Cihangir babası Kânûnî’nin onüç çocuğundan sekizinci oğludur. Hürrem’den doğmuştur dünyâya kambur gelmiş bu çocuktur. Öte yandan… Bedenî kusurundan dolayı aynı anneden olan kardeşleri tarafından bile dışlanmıştır. Onu seven kardeş ise annesinin can düşmanı Mâh-ı Devrân Sultanın oğlu Mustafa’dır. Tabiatıyla o da Mustafa’yı çok sevmiştir. Hem o derecede sevmiştir ki ağabeyinin bizzat şâhit olduğu îdâmı onun da ölüm sebebi olacaktır.
Cihangir 1531’de İstanbul’da doğmuştur. Kendisi hattat (yazı ustası) olup ayrıca “Zarîfî’ mahlâsını kullanan bir şâirdir de. Belki beden kusurunu dikkate alarak saltanat hırsından uzak durmuştur. Nitekim kendisine teklif edilen Amasya sancak beyliğini de kabûl etmemiştir. Yirmiki yaşında öldüğü târihe kadar babası yanından hiç ayrılmamıştır.
Ağabeyi Şehzâde Mustafa’nın boğdurulduğu sırada o da babasının çadırında olduğundan olayı en yakından yaşamıştır. Bu onun rûhunda öylesine bir hasar bırakmıştır ki îdam sonrası düştüğü büyük travmanın sonucuna daha fazla dayanamayıp babasıyla Halep’e vardıklarında (28.08.1553) Ora’da melânkoliden ölmüştür.
Kânûnî adına İstanbul Şehzâde Câmiini yaptırdığı Bugün İstanbul-Beyoğlu’ndaki Cihangir mahâllesi bu adını işte bu tâlihsiz evlâttan almış bulunmaktadır. Babası bu yeri onun adına kurdurmuş olup aynı yere câmi imâret tekke ve türbe yaptırmıştır.
Şehzâde Cihangir babası Kânûnî’nin onüç çocuğundan sekizinci oğludur. Hürrem’den doğmuştur dünyâya kambur gelmiş bu çocuktur. Öte yandan… Bedenî kusurundan dolayı aynı anneden olan kardeşleri tarafından bile dışlanmıştır. Onu seven kardeş ise annesinin can düşmanı Mâh-ı Devrân Sultanın oğlu Mustafa’dır. Tabiatıyla o da Mustafa’yı çok sevmiştir. Hem o derecede sevmiştir ki ağabeyinin bizzat şâhit olduğu îdâmı onun da ölüm sebebi olacaktır.
Cihangir 1531’de İstanbul’da doğmuştur. Kendisi hattat (yazı ustası) olup ayrıca “Zarîfî’ mahlâsını kullanan bir şâirdir de. Belki beden kusurunu dikkate alarak saltanat hırsından uzak durmuştur. Nitekim kendisine teklif edilen Amasya sancak beyliğini de kabûl etmemiştir. Yirmiki yaşında öldüğü târihe kadar babası yanından hiç ayrılmamıştır.
Ağabeyi Şehzâde Mustafa’nın boğdurulduğu sırada o da babasının çadırında olduğundan olayı en yakından yaşamıştır. Bu onun rûhunda öylesine bir hasar bırakmıştır ki îdam sonrası düştüğü büyük travmanın sonucuna daha fazla dayanamayıp babasıyla Halep’e vardıklarında (28.08.1553) Ora’da melânkoliden ölmüştür.
Kânûnî adına İstanbul Şehzâde Câmiini yaptırdığı Bugün İstanbul-Beyoğlu’ndaki Cihangir mahâllesi bu adını işte bu tâlihsiz evlâttan almış bulunmaktadır. Babası bu yeri onun adına kurdurmuş olup aynı yere câmi imâret tekke ve türbe yaptırmıştır.