Kadına Şiddete HAYIR !!!

AbC

New Member

Dünya çapında yaygınlaşan ve tüm toplumları derinden etkileyen bir konu haline gelen kadına şiddet, özellikle son yıllarda ülkemizde de sıklıkla gündem olmaktadır. Şiddet denilince ilk akla gelen kuşkusuz fiziki güç kullanımına dayalı kaba kuvvet olsa da gerçekte şiddeti sadece fiziki boyuta indirgemek mümkün değildir. Aslında kadına yönelik şiddet meselesi toplumun sadece bir kesimi ilgilendiriyor gibi görünse de bireylerin şiddet eğilimleri genel olarak bütün toplumla ilgili bir meseledir.

Bu bağlamda kadına yönelik şiddeti birkaç alt kategoride ele almak meselenin boyutlarını anlamada yardımcı olacaktır:

Psikolojik şiddet: Kadını küçük görerek onu herhangi bir işi yapamaz, beceriksiz biri olarak itham etme, kişiliğini ve fikirlerini önemsememe, bağırma, lakap takma, sürekli olarak eleştirme, emir yağdırma, surat asma, davranışlarını ve yaptıklarını sürekli kontrol etme, iş hayatında ve sosyal hayatta karşısına çıkan fırsatlara engel olma vb. pek çok davranış bu kategoriye girmektedir.[1]

Cinsel şiddet: Cinselliğin kadına yönelik bir tehdit, yaptırım ve kontrol etme aracı olarak kullanılması şeklinde tanımlanmaktadır. Cinsel şiddet, kadının istemediği riskli ve utanç verici bir şekilde cinsel ilişkiye zorlanması durumudur. Bunun en başta gelen uygulaması tecavüzdür. Ayrıca başkalarıyla cinsel birlikteliğe zorlama, istemediği biriyle evlenmeye zorlama, çocuk yaşta evlendirilme, telefon, mektup, sosyal medya aracılığıyla cinsel içerikli davranışlara maruz kalma ve taciz, diğer yaygın cinsel şiddet örnekleridir.[2]

Sözel şiddet: Onur kırıcı, tahkir edici, küfürlü veya kaba şekilde konuşma bu şiddet türünün örneklerindendir.

Ekonomik şiddet: Var olan maddi kaynakların, imkânların veya paranın kadın için bir tehdit veya yaptırım aracı olarak kullanılması durumudur.

Sosyal şiddet: Toplumsal baskı yoluyla birey olarak kadını zora sokmayı amaçlayan durumlardır. Bireyin kadın olduğu için ikinci sınıf görülmesi ve toplumsal rollerinin kısıtlanması, en yaygın sosyal şiddet türüdür.

Ayrıca savaş, terör, ekonomik ve dinî gerekçelerle yaşanan ve toplumun geneliyle birlikte katlandıkları şiddetin yanı sıra, kadınların sadece "kadın" olmaları sebebiyle uğradıkları zorluklar, kadına yönelik şiddetin diğer yansımalarıdır. Savaş veya krizlerde hiçbir rolleri olmadığı halde sırf erkek akrabalarına acı çektirmek için tutsak edilen kadınların maruz kaldığı şiddet, bu durumun en acı örneğidir.

Şiddetin Sebepleri
Kadına yönelik şiddete sebep olabilecek faktörler arasında genel ve kişiye özel gerekçeleri birbirinden ayrı düşünmek gerekmektedir. Genel sebepler arasında en dikkat çekenler şöyle sıralanabilir:

Erkek tarafından uygulanan şiddetin toplumda mazur görülmesi
Şiddetin kadına güç gösterme ve otorite kurma aracı olarak görülmesi gibi kültürel inanışlar
Eğitimsizlik, alkol, madde ve kumar bağımlılığı
Ekonomik problemler ve işsizlik
Ailevi problemler ve geçimsizlik
Medyanın olumsuz etkileri, maço erkek tipinin film ve dizilerde yüceltilmesi
Yanlış arkadaş seçimi ve yanlış çevre
İletişim eksikliği
Biyolojik sorunlar

Bireysel düzeydeki şiddet sebepleri arasında en sık görülen etkenler de şöyle sıralanabilir:

Eğitimsizlik
Çatışma ve çözüm bulma becerilerindeki eksiklik
Öfke kontrolünde yetersiz kalma
Sosyal beceri eksikliği, engellenmişlik duygusu
Aşırı alınganlık, dışlanmışlık ve yalnızlık duyguları
Özgüven eksikliği, ilgi eksikliği
Aile içi iletişim eksikliği
Tutarsız disiplin yaklaşımı; aşırı baskıcı veya rahat aile tutumları
Sıklıkla engellenme ve cezalandırılma
Aile içi şiddete maruz kalma veya tanık olma
Fiziksel, psikolojik ve cinsel açıdan istismar edilme
Madde ve alkol bağımlılığı
Anti-sosyal kişilik bozukluğu
 
Üst