Sean
Member
9. Osmanlı sultanı 1. Selim ya da daha bilinen adıyla Yavuz Sultan Selim. Biz, onu babası sultan II. Bayezid'e ayaklanması sonucunda tahta geçmesiyle tanırız. Boş Osmanlı hazinesini ağzına kadar doldurur. Devletin sınırlarını sadece 8 yılda, 2 buçuk milyon kilometreden 6 buçuk milyon kilometrekareye kadar genişletir. Hükümranlığı sırasında, ordusuyla geçmekte olduğu Sina Çölü'ne yağmur yağar. - Sina Çölü'ne tarihte bu olayla birlikte 2 defa yağmur yağdığı tahmin ediliyor.-
Yavuz Sultan Selim'in hayatı birbirinden ilginç sırlarla dolu. Bunlardan birisi de babası II. Bayezid'in kendisine yapmış olduğu beddua. II. Bayezid, rivayete göre kendisine şöyle bir beddua ediyor: "Ey oğul, hayatın at üzerinde geçsin, girdiğin her savaştan zaferle çıkasın. Dilerim Allah’tan, sen de genç yaşında berbat olup şir-i pençelere elinde gidesin! Ciğerini görerek ölesin."
Peki neden bir baba, oğluna böyle bir beddua eder? Çünkü Yavuz, kardeşleriyle bir taht mücadelesine giriyor ve bu mücadeleden galip çıkıyor. Aynı zamanda ordu desteğine arkasına alan Yavuz Sultan Selim, babasına ayaklanıp üzerine doğru yürüyor. Bunun üzerine kendi ordusunun yenileceğini anlayan II. Bayezid, hastalığının da ilerlemesi üzerine tahtı şehzade Selim'e bırakıyor ve bu meşhur bedduayı ediyor.
Yavuz Sultan Selim, gerçekten 8 sene içerisinde çok başarılı bir komutan oluyor. Devletin hazinesini dolduruyor, Osmanlı devleti sınırlarını 2 buçuk kat genişletiyor, devletine bağlı güçlü bir ordu yaratıyor ama günün birinde sırtında şirpençe denilen bir çıban çıkıyor. Zamanla enfeksiyon kapan çıban büyük bir hızla ilerliyor. Hatta öyle rivayet edilir ki, sultanın ciğeri bile görünmeye başlamış. Tam tahmin ettiğiniz gibi basit bir çıban, dünyayı dize getiren bir sultanın ölümüne sebep oluyor.
Yaşanmış her hikaye bir ders aslında. Kıssadan hisse olarak ders çıkarmamız gereken çok şey var bu olayda. En büyük ders de sanırım şu: " Ne olursa olsun; asla babanızın ahını almayın."
Bu söz anneler için kullanılır ama bir anne asla gönülden beddua etmediği için tutmaz.
Bizi hayata hazırlayan, her zaman her koşulda maddi, manevi yanımızda olan babalarımızın ahını almayalım; kırmayalım, üzmeyelim onları.
Tüm babaların "Babalar Günü" kutlu olsun. İyi ki varsınız!
Görüş ve düşünceleri için @neoarkeo teşekkür ederim Kalemine sağlık kardeşim benim
Yavuz Sultan Selim'in hayatı birbirinden ilginç sırlarla dolu. Bunlardan birisi de babası II. Bayezid'in kendisine yapmış olduğu beddua. II. Bayezid, rivayete göre kendisine şöyle bir beddua ediyor: "Ey oğul, hayatın at üzerinde geçsin, girdiğin her savaştan zaferle çıkasın. Dilerim Allah’tan, sen de genç yaşında berbat olup şir-i pençelere elinde gidesin! Ciğerini görerek ölesin."
Peki neden bir baba, oğluna böyle bir beddua eder? Çünkü Yavuz, kardeşleriyle bir taht mücadelesine giriyor ve bu mücadeleden galip çıkıyor. Aynı zamanda ordu desteğine arkasına alan Yavuz Sultan Selim, babasına ayaklanıp üzerine doğru yürüyor. Bunun üzerine kendi ordusunun yenileceğini anlayan II. Bayezid, hastalığının da ilerlemesi üzerine tahtı şehzade Selim'e bırakıyor ve bu meşhur bedduayı ediyor.
Yavuz Sultan Selim, gerçekten 8 sene içerisinde çok başarılı bir komutan oluyor. Devletin hazinesini dolduruyor, Osmanlı devleti sınırlarını 2 buçuk kat genişletiyor, devletine bağlı güçlü bir ordu yaratıyor ama günün birinde sırtında şirpençe denilen bir çıban çıkıyor. Zamanla enfeksiyon kapan çıban büyük bir hızla ilerliyor. Hatta öyle rivayet edilir ki, sultanın ciğeri bile görünmeye başlamış. Tam tahmin ettiğiniz gibi basit bir çıban, dünyayı dize getiren bir sultanın ölümüne sebep oluyor.
Yaşanmış her hikaye bir ders aslında. Kıssadan hisse olarak ders çıkarmamız gereken çok şey var bu olayda. En büyük ders de sanırım şu: " Ne olursa olsun; asla babanızın ahını almayın."
Bu söz anneler için kullanılır ama bir anne asla gönülden beddua etmediği için tutmaz.
Bizi hayata hazırlayan, her zaman her koşulda maddi, manevi yanımızda olan babalarımızın ahını almayalım; kırmayalım, üzmeyelim onları.
Tüm babaların "Babalar Günü" kutlu olsun. İyi ki varsınız!
Görüş ve düşünceleri için @neoarkeo teşekkür ederim Kalemine sağlık kardeşim benim